20 Şubat 2013 Çarşamba

Efe'nin birinci yaşını nasıl kutladık?

Hazır ikinci yaş günü hazırlıklarını yazmışken, geçen sene neler yaptım yazayım dedim. Birinci yaşı evde kutlamak daha mantıklı geliyor bana. Çünkü henüz yürümeye başlayan yada daha yürümeyen bebeklerle, evde kutlama yapmak daha kolay. Dışarıdaki partilerde anneler rahat edemiyor, "aman düşmesin, yok oraya gitmesin, eyvah emekliyor yerde elleri pislendi" diye.
Ama evdeki partilerde de bence, evi bebeklere uygun hale getirmek lazım. Ben nasıl yaptım?
1) salonumda sivri köşeli sehpaları ve eşyaları kaldırdım. Ortaya en Tüysüz, en hav çıkarmayan halımı serdim. Koltukları, alanı genişletecek şekilde yerleştirdim.
2) Bir odamı oyuncak odası yapmıştım. Buranın zeminine de puzzle halılardan serdim. Hem temizliği kolay oldu hem de bebekler rahat etti.
3) Yemek masamın üzerine servis yaptım ikramları ve büyüklerin ısrarına rağmen sıcak içecek servisi yapmadık o gün. Çünkü sekiz bebeği servis edilen kaynar çaylara karşı korumak zor!
Evde parti yapacağım önceden belliydi o yüzden uygun bir zamanda süs işlerini hallettim. Tabiki bütçeyi en az yorarak:) Bunun için bildiğim tek adres Eminönü:)
Şöyle ki, kurukahveci Mehmet Efendi'nin sokağına girdiğinizde yol boyunca süsleme malzemeleri satan dükkanlar var. Balonlar, fenerler, tüller, yapışkanlı simli harfler ve aklıma gelmeyen bir sürü şey... Ama bu sokağın sonunda sepetçi dükkanlar başlıyor. İşte orada bir dükkan varki, migroslarda gördüğünüz disney temalı bardak, peçete, tabak, kapı süsü vs. Çok uygun fiyatta.
Hatırladığım kadarıyla yüz tane balonu 10TL ye almıştım geçen yıl. Bu alışverişimden aldıklarım:
1) kapı süsü
2) masa örtüsü(resimlerde detayları görebilirsiniz)
3) balonlar, fenerler
4) yapışkanlı simli harfler, hoşgeldin ve happy birthday askıları
5) bardak,peçete,tabak
İkramlar zaten aile büyüklerinin ayarladığı şeylerdi. Pastasını ben seçtim:) Dört aylıkken beri tanıdığı Kahraman Winnie the Pooh. O yüzden pastasını bu şekilde seçtim. İnternetten araştırdım pastacıları ama benim oturduğum cadde üzerinde bir pastane var ki, gerçekten yetenekliler. Keyifli Tatlar'dan pasta ve ikramlık kurabiyelerini yaptırdım. Doğum zamanında şekerlerini koyduğumuz sepete bu kurabiyeleri yerleştirdim. Böylece sakla samanı gelir zamanı oldu:)
Son olarak yaptığım büyük hazırlık fotoğrafçıydı. Bu konuda arayışım olmadı çünkü zaten Jasmin Traub ile doğum fotoğraflarında çalışmıştık. Ameliyathaneye girerken düşündüğüm tek şey: iyi ki jasmini bulmuşum oldu. Çünkü o olmasa ben oracıkta heyecandan bayılabilirdim. Zaten bayılttılar ameliyathanede:) Sağolsun Jasmin çok güzel kareler yakaladı çekti.
Veeeee doğumgünü biter. Arkanızı dönün şöyle bir bakın eve şimdi, nasıl görünüyor? Kim toplayacak bunları şimdi? İşin en zor kısmı bu işte. O anda bir ses: Anneeeee!
Efe'nin anneannesi yardım eder her zamanki gibi ve bu doğumgününü atlatırız böylece.







19 Şubat 2013 Salı

3 yaş öncesi televizyon izletmeli mi?

Yakınlarım iyi bilir hamileliğimdeki sıkıntılarımı. Amniyosentez olmak zorunda kalmıştım ve 21 gün beklemiştim test sonuçlarını. 21 gün değil yıl gibi gelmişti bana. Kafamda bir sürü soru işareti? Belki de bunun etkisiyle Efe dünyaya geldiğinde onunla kaliteli vakit geçirmek için elimden geleni yaptım. Ve bunun içinde televizyon izletmek diye bir şey yoktu. Yine de Efe'nin ikinci ay rutin kontrolünde doktorumuz şöyle uyarı yaptı: üç yaşına kadar tv izlettirmeyin, üç yaşından sonra günde sadece yarım saat.
Zaten istemiyordum tv izletmek ama doktorun böyle uyarması bahanem oldu. Aile büyüklerine ancak bu şekilde açıklama yapabilir ve kabul ettirebilirsiniz. Çünkü hep aynı laf: Aman canım nolcak sen izlemedin mi? Her tv izleyen aptal mı oluyor?
İster istemez savunmaya geçiyorum ve sanki uzmanmışım gibi açıklama yapmaya başlıyorum. Evet ben izledim ama benim çocukluğumda tek kanallıydı tv. Şimdiki gibi sabahtan akşama çocuk kanalı ve programları yoktu. Ayrıca bahçeli evde büyümenin avantajını yaşadım. Dört duvar arasına sıkışmamış özgür bir çocukluk geçirdim. Tek eğlencem tv değildi. Dört yaşındayken Susam Sokağı programı başlamıştı. Hepi topu yarım saat sürüyordu. Şimdi baby tv açıyorsunuz sabah 8 akşam 9 yayında.
Israrla tv izletmiyorum ve izletmeyeceğim. İnternette çeşitli makaleler de okudum bununla ilgili. Uzmanların ortak görüşü bu şekilde, üç yaşına kadar tv izlettirmek sakıncalı. Ve doktorumuzun söylediğine göre bununla ilgili olumsuz geri dönüşleri ancak çocuk okula gittiğinde farkedebilirmişiz. Olumsuz geri dönüşlerden kasıt; hiperaktivite, dikkat dağınıklığı, konstrasyon bozukluğu, odaklanma güçlüğü.
Son olarak bir de video bağlantısı vereyim, daha bilimsel açıdan açıklamalar burada çünkü:

http://www.youtube.com/watch?v=v2SdEpHjrjw

Hadi aynısını yapsın Efe!

Böyle söylediğim zaman çocuk bir şevkleniyor:) Hemen aynısını yapıp birilerine göstermek ve karşılığında övgüler almak istiyor. En doğal hakkı tabiki. Yeter ki oynasın eğlensin benim tüm vakitlerim onun çünkü... Artık daha rahat çözüyorum Efe'yi. Çünkü kendini gayet güzel ifade ediyor. Mesela bu oyunu özellikle hediye paketi yaptırdım. Açtığı zaman söylediği ilk şey: çok güzel anne!
O zaman dedim ki tamamdır, doğru oyuncak. Gerçi yanıldığım çok az oldu ama olsun:) bu oyuncak yine zekidsten. Stoklarda çok çabuk biten bir oyuncak maalesef. Ne zamandır yakalayamıyordum geçen hafta buldum son bir taneyi. Daha önce mağazaya gittiğimizde Efe masada bayağı vakit geçirmişti bununla. Nedense almadım ama sonra pişman oldum. Çünkü biten oyuncak uzun süre gelmiyor.
Neyse... Bu oyunun amacı, kartlardaki hayvan suratlarının aynısını yapmak. Kolay gibi görünebilir ama dikkat etmesi gereken çok ince ayrıntılar var parçalarda. Mesela her iki kulak, göz birbirinin aynı değil! 10 değişik kart, 25 parça ve bir zemin tahtası var. Djeco'nun eşsiz tasarımı resimler...
Bence çocukları çok iyi tanıyor bu marka.
Görsel algı, dikkat, konsantrasyon için iyi bir oyun. Zaten oyun iki yaş ve yukarısı. Fiyatı da 66 TL. Ahşap olduğu için bence değer bir fiyat.
www.zekids.com.tr





Efe'nin ikinci yaş doğumgünü hazırlığı

Geçen yıl bu vakitler yine aynı telaş vardı bizim evde. Neyse ki bu yılki kutlamayı dışarıda gerçekleştiriyoruz. Birinci yaş doğumgünlerinde, bebekler henüz yürümeye başladıkları için bence, evde kutlama yapmak daha az yorucu. Ama bu yıl hepsi Tazmanya canavarı gibi nereye gittiklerini bilemedikleri için, biz de dışarıda alternatifleri değerlendirmeye karar verdik.
Evimiz kozyatağı civarı dolayısıyla buradaki mekanlara baktık. Olur da böyle bir arayış içine girerseniz bir kaç mekan adı:
1) Bağ pastanesi
2) Play-İnn
3) My kids corner
4) Gymboree Erenköy
5) Muzhipo kids
Biz hangisini tercih ettik?
Bu yıl Efe'nin doğumgününü evimize bir sokak uzaklıkta bulunan Muzhipo kids'te kutlayacağız. Hem evimize yakınlığı, hem fiyatının uygunluğu hem de Gamze hanımın ilgisi üzerine tercihimizi bu yönde yaptık.
Şimdi aklımdaki ama yapamadığım liste şöyle:
1) o gün koşturmacayla geçecek. O yüzden hemen düz bir babet edinmeliyim. Rengi kıyafetime uygun olmalı.
2) Efe'nin arkadaşlarına küçük hediyelikler hazırlamalıyım.
3) o günü fotoğrafla ölümsüzleştirmek adına uygun bir plan yapmalıyım. Yoksa o gün çok karmaşa olacak.
4) Pasta ve diğer ikramlar benim dışımda gelişecek o yüzden kafam rahat:)
5) Efe'nin kıyafeti de anneanneden. Çünkü maalesef mağazalarda erkek çocuklarına o kadar alternatif yok. Biz de kendimiz üretmeye karar verdik. Bitmiş halini de koyacağım ilerleyen günlerde bloga.
6) Tabiki benim kıyafetim. Eşim duysa gözleri yaşarır:) ne kadar tutumluyum:) Geçen yıl indirimden aldığım kıyafeti giyeceğim:)



12 Şubat 2013 Salı

Keçeden güneş yastığı

Konuşmaya başladığından beri Aydede, yıldız, güneş üçlemesi hakkında şarkılar söylüyor hikayeler ve uyku masalları anlatıyoruz. Ben de keçe denen malzemeyi çok sevmişken, kartondan evinin içine koyması için bu güneş yastığını yapmaya karar verdim. Günlerdir elimde kestiğim parçalar ve kurdeleler. Hemen anladı güneş yapacağımı. Başladı söylenmeye "güneşin dilini yap" diye. Maalesef ağzı ve dili için malzemem yok elimde. Artı yarın tamamlayınca koyacağım yeni resimleri. Henüz görmedi bu son halini. Ama eminim ki, gördüğünde ilk söyleyeceği şey " güneşin dili yok" olacak.
Yapımı çok basit. Keçeniz, kurdeleniz, makas, iğne , ipliğiniz ve yapıştırıcınız varsa ; istediğiniz boyutlarda parçaları kesip hemen işe koyulabilirsiniz. Kolay gelsin:)





11 Şubat 2013 Pazartesi

Kurdelelerin dansı

Bu seferki aktivitemize Efe'nin arkadaşı Sarper Efe'yi de dahil ettik. İki yaramaz daha çok eğlendi bence. Aslında kitapta gördüğüm etkinlik kurdeleler ile değil kumaş parçalarından yapılmıştı. Kurdele kullanmak daha kolay ve şık oldu bence. Nasıl yaptık?
Önce tuhafiyeden, çanta sapı yapmak için kullanılan malzemeden aldım. Bu daireler çocukların hoşuna gitti, bir süre direksiyon olarak oynadılar bununla. Daha sonra, kurdeleleri çeşitli boylarda kesip bu dairelere bağladık. Bağlama kısmına çocukları da dahil etmek istesek de onlar kurdeleleri kafalarından aşağı dökmeyi tercih ettiler.
Peki nasıl oynadık?
Kurdeleleri hem bağlama aşamasında hem de daha sonrasında renklerini söyleyerek çocuklardan istedik. Ya da ellerindeki kurdeleleri renkleri ile söyleyerek alıp daireye bağladık. Tamamlandığında ise, iki çocuk da ellerine bunları alarak savurmaya, dans etmeye, söylediğimiz şarkılarda sallamaya başladı. Kafalarından aşağı yağmur gibi yağdırdık.
Çocuğunuzdan bir rengi seçmesini ve tutmasını isteyip o renge ait uydurmada bir şarkı eşliğinde dönebilirsiniz. Ya da hayali alışveriş yapıp, seçtiği kurdelenin parasını alıp, daireden çözüp ona satabilirsiniz.
Renkleri öğrenmesi ve dil gelişimini desteklemek açısından güzel bir aktivite bence. Hem daha sonrası için bile değerlendirebileceğiniz güzel bir çalışma.

8 Şubat 2013 Cuma

Zürafa yap devir!

Biliyorum ki Efe bu oyunun yapım aşamasına katılmayacak. O uyurken ben de parçaları hazırladım uyanınca oynasın diye. Aslında evde kule oyunları var. Üst üste dizin devirdiğimiz küpler, fıçılar vs. Ama bu, benden olsun istedim. Benim emeğimde olsun istedim. Tabii dengede tutması hiç kolay olmayacak bu zürafanın bacaklarını; çünkü çok düzgün rulolar yapamadım.
Yapması çok basit. İki tane karton kutunuz, boyanız, yapıştırıcı ve makasınız varsa evde yapabilirsiniz hemen.
Ben nasıl yaptım?
1) önce karton kutuları sarı kağıtlar ile kapladım. Arzu edenler sarı parmak boya ile de boyayabilir.
2) gövde kısmındaki kartonun üzerine kırmızı benekler yapıştırdım. Tırtıl palet ile de yapabilirsiniz siz.
3) bacaklarını, kartondan rulolar yaparak oluşturdum ki, bu en zor kısmıydı. Evinde hazır rulo olanlar uğraşmasın hiç. Çünkü dengede tutmak da zor oluyor böyle.
4) boyun kısmı için daha kısa bir rulo yaptım ve ayırdının yapılması için üzerine kırmızı kalemle benekler yaptım.
5) baş kısmı için olşturduğum sarı kartona iki tane kulak, iki tane boynuz, kesip yapıştırdım.
Şimdi sıra Efe'de. Bakalım uyanıp da görünce ne yapacak?
Bu arada, bu aktiviteyi Marsık yayınlarının Anne Çocuk Ev Okulu kitabından görüp de yaptım.



7 Şubat 2013 Perşembe

Tık tık tık buyrun buyrun:)

Bu ahşap puzzle artık başka birşey oldu Efe için. Tilkinin kapısını çalıyor, tık tık tık. Kim o? Buyrun buyrun. Selaaam Efe geldi.
Bunlar Efe'nin ağzından dökülenler. Puzzle aşamasını geçti artık resimlerle hayal dünyasında geziyor. Zaten çok severek almıştım bu ahşap yapbozu. Djeco markasının resimlerine fikirlerine zaten hayranım. Bir de bu ahşap oyuncak üç katmandan oluşuyor. Genelden detaya gidiyor. En dışında ağacın yaprakları, bir altında evin odaları ve yaşayan hayvanların aileleri bulunuyor. En alt katmanda ise her hayvandan bir tane yatağına yatmış şekilde. İki yaş ve üstü için olsa da bir buçuk yaşında rahatlıkla yapılabilecek bir oyun. Çocuk oyunu tamamlayamasa bile konuşabileceğiniz çok ayrıntı var üzerinde. Tavsiyem, önce resimleri çocuğa hikayeleştirmeniz. Dil gelişimi açısından önemli bence. Sonrasında anlattığınız hikaye üzerinden soru cevap yaparsanız çocuğunuzu da konuşması için teşvik edersiniz.
Efe artık her odaya kendi bir hikaye uyduruyor. Hayvanları yerlerine yatırıyor. Banyo yapıyorlar, oyun oynuyorlar, salıncakta sallanıyorlar. Şimdi için, tüketmiş olsak ta, mama sandalyesinde önüne koyduğum zaman 10 dakika kazanıyorum:)
Tabi ki her Djeco oyuncak gibi bunu da zekidsten aldım. Stokta var mı bilmiyorum. Ama bunun bir de tavşanların evi olan bir versiyonu var. Piyasada hem ahşap hem de böyle detaya inen katmanlı puzzle görmedim.